Ceza Hukuku
Ceza hukuku, esasen haksızlık teşkil eden insan davranışlarından hangilerinin kabahat olarak tanımlanması icap ettiğini, bu davranışların hangi koşullar altında işlenmesi durumunda kabahat oluşturacağını ve kabahat teşkil eden bu davranışların işlenmesi durumunda ne tür yaptırımların uygulanması icap ettiğini belirleyen bir hukuk disiplinidir. Özetlemek gerekirse ceza hukuku, kabahat teşkil eden fiilleri ve bunlara uygulanacak yaptırımların neler bulunduğunu gösterir.
Devletin başlıca görevi hukuka dayalı bir seviye oluşturmak ve bunu devam ettirmektir. Devlet bu görevini koyduğu hukuk kuralları vasıtasıyla yerine getirir. Tüm hukuk kurallarının amacı, insanoğlu arasındaki ilişkileri düzenlemek ve böylece toplumun sulh ve seviye içinde yaşamasını sağlamaktır. Ceza hukukunun amacı da öteki hukuk disiplinleri benzer biçimde, kendi araçlarıyla bu genel amaca katkıda bulunur.
Kuşkusuz hukuk kurallarının yanında toplumsal düzeninin devamına katkıda bulunan ve toplumu oluşturan insanların ilişkilerinde esas aldıkları terbiye, din, örf ve tane kuralları benzer biçimde, başka davranış normları da bulunmaktadır. Toplumu oluşturan insanların bu davranış normlarının gereklerine uygun hareket etmeleri, onların etik gelişmişlik düzeyiyle ilgili bir husustur.
Sadece ceza hukuku ve öteki tüm hukuk kuralları, aksine davranılması durumunda devlet gücüyle yaptırım uygulanmasını mecburi kılar. Hukuk kuralları cemiyet düzenini sağlama görevini yerine getirebilmesi için devlet gücüne dayanırlar. Ceza hukuku, öngördüğü yaptırımların sadece devlet tüzel kişiliği tarafınca uygulanabilir olması sebebiyle, öteki hukuk disiplinlerine bakılırsa devlet gücünün müdahalesini daha çok mecburi kılar.
Devlet toplumsal yaşamı sulh içinde devam ettirme görevini ceza hukuku kuralları olmaksızın etkin bir halde yerine getiremez. Sadece devlet ceza hukukunu cemiyet düzeninin sağlanmasında son deva olarak ve hukuk devletinin esasları çerçevesinde kullanmalıdır.
Ceza hukuku, kabahat teşkil eden fiilleri ve bunlara uygulanacak yaptırımların neler bulunduğunu gösteren hukuk disiplinidir. Ceza hukuku, haiz olduğu yaptırımların önleyici etkisiyle, hukuki değerlerin korunması fonksiyonu görür.
Ceza hukuku, fonksiyonunu söz mevzusu hukuki değerleri ihlal eden saldırıları kabahat olarak tanımlamak suretiyle yerine getirmektedir. Mesela kasten yaralamanın kabahat olarak tanımlanmasıyla (TCK md. 86) kişilerin vücut dokunulmazlığı; cinsel hücum suçuyla (TCK md. 102) kişilerin cinsel dokunulmazlıkları korunmaktadır.
Her kabahat tanımıyla korunmak istenen bir hukuki kıymet vardır. Şahıs kabahat işlemek suretiyle korunmak istenen bu tinsel, ideal değerleri tanımadığını göstermiş olmaktadır. Kabahat işleyen kişinin cezalandırılmasının sebebi de kabahat işlemek suretiyle ihlal etmiş olduğu bu hukuki değerlerin, toplumun sulh içinde beraber yaşaması için korunması ihtiyaç duyulan değerler bulunduğunun farkına varmasını sağlamaktır.
Ceza hukuku, kamu hukuku içinde yer edinen bir bilim dalıdır. Zira bir suçun işlenmesiyle, devletle bu suçu işleyen şahıs içinde bir cezalandırma ilişkisi kurulmaktadır. Kabahat işleyen kişiyi cezalandırma gücü devletin tekelinde bulunmaktadır.
Ceza hukuku, kendi içinde de bazı alt disiplinlere ayrılmaktadır. Bu kapsamda maddi ve genel kabul gören ayrımı oluşturmaktadır.
Maddi ceza hukuku bir fiilin kabahat teşkil edebilmesi için bulunması ihtiyaç duyulan unsurları, kabahat dolayısıyla mesuliyet için aranan şartları ve suçun işlenmesi durumunda uygulanabilecek yaptırımları ve suçun işlenmesine bağlanan öteki hukuki neticeleri inceler.
Maddi ceza hukuku da kendi içinde ceza hukuku genel hükümler ve ceza hukuku hususi hükümler olmak suretiyle ikiye ayrılmaktadır. Bu ayrımda ceza kanunlarının ihtiva ettiği hükümlerin genel hükümler ve hususi hükümler şeklinde ikiye ayrılması etkili olmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu “Genel Hükümler” (1-75. maddeler) ve “Hususi Hükümler” (76-345. maddeler) olmak suretiyle iki kitabından oluşmaktadır.
Ceza hukukunun genel hükümleri tüm suçlar için geçerli ortak prensipleri ihtiva etmektedir. Burada esas itibariyle bir fiilin cezalandırılabilmesi için ihtiyaç duyulan koşullar ve bu şekilde bir fiilin işlenmesine bağlanan hukuki sonuçlar gösterilmektedir.
Ceza hukuku hususi hükümlerde ise kasten öldürme, işkence, cinsel hücum, hakaret, hırsızlık, zimmet, rüşvet benzer biçimde tek tek kabahat tanımları yer almıştır.
Ceza muhakemesi hukuku kabahat teşkil eden bir fiilin işlendiği şüphesiyle başlayıp bu şüphenin failin lehine yada aleyhine yenilenmesine kadar devam eden süreci ifade eder.
Ceza muhakemesi hukuku, bu sürece müdahil olan kişilerin hak, vazife ve yetkileri ile işlendiği iddia edilen suçun gerçekte işlenip işlenmediğini, işlendi ise kim tarafınca işlendiğini ve yaptırımının nasıl biteceğini belirlemek amacıyla meydana getirilen ve iddia, müdafa ve yargılama niteliğindeki bir takım faaliyetten oluşan bir hukuk dalıdır.
CEZA HUKUKU İLKELERİ NEDİR?
- Kabahat ve cezada kanunilik ilkesi
- İdarenin düzenleyici işlemleriyle kabahat ve ceza konulamaması,
- Kabahat tanımlarının açık olması (belirlilik ilkesi),
- Örf ve adetle kabahat ve ceza konulamaması,
- Kıyas yasağı,
- Ceza kanunlarının geçmişe yürütülmesi yasağı.